Giriş sorunu yaşayan kullanıcılarımızın dikkatine - Gönderilen form geçersiz hatası
  • Sistem güncellemesi sonrasında, giriş sorunu yaşıyorsanız lütfen aşağıdaki tarayıcı cookie (çerez) temizleme adımları uygulayın.
  • Chrome Mobil - Bilgisayar
  • Safari (iPhone ve diğer Apple cihazları) Mobil - Bilgisayar

Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Gunluk yasam, masraflar, yurtlar, yemekler... Hepsi burada...
John
Mesajlar: 528
Kayıt: Prş Eyl 10, 2015 2:51 pm

Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen John » Pzr Kas 01, 2020 9:07 pm

Selam, Almanya’da eğitim gören ya da görmek isteyen okuyucu.
Her şeyin başı sağlık, demişler. Doğru.

Detaylara girmeden benim hikâyemi basitçe anlatacağım:

18 Ekim 2016’da Almanya’nın Magdeburg şehrine yüksek lisans yapmak için geldim. Okuduğum üniversite Bernburg’ta HS Anhalt, bölüm International Trade – MBA. Okul Magdeburg’a 40 km uzakta olduğu için bir arkadaşımla Carpool yaparak gidip geliyordum. Eğitim dili İngilizceydi ve dersler kolaydı. Prestijli bir okul değil, yine de öğrendiğim çok şey oldu. Başarılı bir öğrenci olduğum için okulumuzu temsil etme amacıyla Polonya’da Krakow, İngiltere’de Londra ve Rusya’da Perm şehirlerine gittim. Okul bazılarında tüm masraflarımızı, bazılarında bir kısmını karşıladı. Not ortalamam 1. Dönem sonu 1.6, okul bittiğinde 1.9’du. Gündelik hayatım: sabah intensiv Almanca kursu, öğlen üniversite, akşam ödevler, yemek ve ertesi günün hazırlığı şeklindeydi. Robot gibi, asosyal bir hayat yaşadım. Magdeburg Berlin’e bir saat uzaklıktaydı ancak benim ne gidip gezecek vaktim, ne de param vardı. Yine de azmim ve disiplinimin bir gün bana kâr olarak döneceğinden emindim. Yıllardır severek yaptığım vücut geliştirme Fitness sporunu dahi bırakmıştım.

Üniversitede 1. yılımı bitirdikten sonra Frankfurt am Main’da bir staj buldum ve oraya taşındım. Hemen Eylül 2017’de Fitseveneleven adında bir spor salonu zincirine kayıt oldum ve kaybettiğim vücudumu geri kazanmak için ciddi bir beslenme ve iş-spor rutinine girdim. Stajdan sonra geri dönmektense Franfkurt’ta bir intensiv Almanca kursuna gitmeye ve üniversitedeki proje sunumları için yalnızca Bernburg’a gidip gelmeye başladım. Yorucuydu. 2018’de C1 seviye Almanca sertifikası ve üniversiteden Master diplomamı aldım. İş aramaya Frankfurt’ta başladım. Bir süre Deutsche Post’ta basit işçi olarak çalıştım; bu sırada online kurslardan SQL ve Java program yazmanın temellerini öğrendim. Hayatım hala asosyaldi, param yoktu. Spor salonunda 2 yıl içinde tanıştığım kişiler beni dışarıda görüşmeye çağırdıklarında hep kibarca reddettim. Vaktim yok diyordum ki bu kısmen doğruydu, ama asıl sebep parasızlıktı.

Haziran 2019’da bir iş buldum. 11 ay kadar çalıştım. Daha iyi bir teklif Köln’den gelince, NRW’ye taşınmaya karar verdim. Mayıs 2020’den beri Wesseling’te yaşıyorum. İşim Muhasebe ve Finans alanında. Kazancımdan, mesleğimden memnunum. Böyle anlatınca sanki Almanya’da süper bir hayat yaşıyormuşum zannediliyor ama bu doğru değil. Biraz da yaşanmış olumsuzluklardan bahsedelim.

İlk defa Alman sağcılarla Magdeburg’ta karşılaştım. Arap ve Pakistanlı arkadaşlarımın sıklıkla ırkçılıkla karşılaştıklarına şahit oldum. Almanlar görüntüm dolayısıyla benim İspanyol ya da Güney Amerikalı olduğumu zannediyorlar. Bu demek değil ki ben hiç ayrımcılık sorunuyla karşılaşmıyorum. Almanlar Türk olduğumu öğrendiklerinde ciddi anlamda tavır değiştiriyorlar. Bu da benim canım sıkıyor. Geldiğim ilk iki yıl boyunca hep sıcak kanlı ve Alman arkadaşları olsun diye uğraşan biri oldum. Ancak 2.yıldan sonra, 2019’da artık Almanlarla arkadaş olamayacağımı anladım. Şu an biriyle tanıştığımda, Alman mısın diye soruyorum, evet derse ah ok diyip uzaklaşıyorum. Onlar da zaten kimsenin peşinden koşmuyorlar. Şaşıranlar oluyor, bir açıklama yapmıyorum. Türk’üm dediğimde özellikle kadınlar hemen bir duvar örüyorlar(yanlış anlaşılmasın hiçbir flört denemem olmadı, daha tanışma anından bahsediyorum). Artık ben bunu umursamıyorum. Türk olmak bir suç ya da bir övünç kaynağı değildir. Bunu biz seçmedik ama bundan dolayı yargılanıyoruz. Bir grup kendini bizden üstün gören kişiye de kendimizi kanıtlamak zorunda değiliz. Artık alttan alma devri benim için bitti. Şu an mesafeyi koyan kişi benim.

2019 Mart ayında kronik bir bağırsak hastalığına yakalandım; sebebi aşırı stres. Hayatım boyunca taşıyacağım, tedavisi olmayan bu hastalığa yakalandığım günden beri kendime şunu soruyorum: Almanya’ya gelmeye değdi mi?
Cevabımsa, hayır değmedi. Eğer böyle hasta olacağımı bilseydim gelmezdim.
Kimsesiz olmak dünyanın neresinde olursanız olun zor bir şey. Ama size bundan daha zorunu söyleyeyim: Parasız olmak.

Aranızda çok zorlanan, benim gibi yatacak yeri olmadığı için birilerine eyvallah çekmek zorunda kalan birisi varsa, bu başlığın altına yazsın. Ben sizi o çukurdan çekip kurtarabilirim, yeter ki siz sağlığınızı kaybetmeyin. Zamanında bana yardım edecek kimse yoktu. Yardım istediklerim ise telefonlarından beni engelledi. Siz hiç kimseye eyvallah çekmeyin. Sağlık, çok paranız olsa dahi geri gelmeyen bir şey; kıymetini bilin.

Anlatacaklarım bu şekilde. Çok basite indirgeyerek, olabildiğince detaya girmeden anlatmak istedim. Sebebi ise, dışarıdan bakan insanların “Almanya’da kral hayatı yaşıyorsunuz.” Ya da “Öğrencilik bitince kral gibi olacağız.” düşüncelerinden sıyrılmalarını istemem.

Foruma uzun zamandır girmiyorum, kendi hayatımızla yoğunuz malum. Ancak yukarıda bahsettiğim, çaresizlik çeken bir kardeşim olursa, çekinmeden buraya yazsın. Belki ben göremesem bile bir gören, yardım eden ya da bana ileten olur. Kendinize dikkat edin. Sağlıkla kalın. Allah’a emanet.

Not: asosyal hayata devam. İşim olduğu, para derdim artık olmadığı halde bu durum daha değişmedi. Köln’de kimseyi tanımıyorum ve covid19 sebebiyle de tanışamıyorum. Böyle devam eder bir süre daha, sonrasına bakarız.

gokturktunahan
Mesajlar: 22
Kayıt: Sal Tem 02, 2019 9:12 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen gokturktunahan » Pzt Kas 02, 2020 10:32 am

crohn veya ünseratif kolit mi bahsettiğiniz kronik bağırsak hastağı ?

Computer_Berkay
Mesajlar: 1691
Kayıt: Pzr Eyl 22, 2019 6:46 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen Computer_Berkay » Pzt Kas 02, 2020 10:55 am

John yazdı: Pzr Kas 01, 2020 9:07 pm Selam, Almanya’da eğitim gören ya da görmek isteyen okuyucu.
Her şeyin başı sağlık, demişler. Doğru.

Detaylara girmeden benim hikâyemi basitçe anlatacağım:

18 Ekim 2016’da Almanya’nın Magdeburg şehrine yüksek lisans yapmak için geldim. Okuduğum üniversite Bernburg’ta HS Anhalt, bölüm International Trade – MBA. Okul Magdeburg’a 40 km uzakta olduğu için bir arkadaşımla Carpool yaparak gidip geliyordum. Eğitim dili İngilizceydi ve dersler kolaydı. Prestijli bir okul değil, yine de öğrendiğim çok şey oldu. Başarılı bir öğrenci olduğum için okulumuzu temsil etme amacıyla Polonya’da Krakow, İngiltere’de Londra ve Rusya’da Perm şehirlerine gittim. Okul bazılarında tüm masraflarımızı, bazılarında bir kısmını karşıladı. Not ortalamam 1. Dönem sonu 1.6, okul bittiğinde 1.9’du. Gündelik hayatım: sabah intensiv Almanca kursu, öğlen üniversite, akşam ödevler, yemek ve ertesi günün hazırlığı şeklindeydi. Robot gibi, asosyal bir hayat yaşadım. Magdeburg Berlin’e bir saat uzaklıktaydı ancak benim ne gidip gezecek vaktim, ne de param vardı. Yine de azmim ve disiplinimin bir gün bana kâr olarak döneceğinden emindim. Yıllardır severek yaptığım vücut geliştirme Fitness sporunu dahi bırakmıştım.

Üniversitede 1. yılımı bitirdikten sonra Frankfurt am Main’da bir staj buldum ve oraya taşındım. Hemen Eylül 2017’de Fitseveneleven adında bir spor salonu zincirine kayıt oldum ve kaybettiğim vücudumu geri kazanmak için ciddi bir beslenme ve iş-spor rutinine girdim. Stajdan sonra geri dönmektense Franfkurt’ta bir intensiv Almanca kursuna gitmeye ve üniversitedeki proje sunumları için yalnızca Bernburg’a gidip gelmeye başladım. Yorucuydu. 2018’de C1 seviye Almanca sertifikası ve üniversiteden Master diplomamı aldım. İş aramaya Frankfurt’ta başladım. Bir süre Deutsche Post’ta basit işçi olarak çalıştım; bu sırada online kurslardan SQL ve Java program yazmanın temellerini öğrendim. Hayatım hala asosyaldi, param yoktu. Spor salonunda 2 yıl içinde tanıştığım kişiler beni dışarıda görüşmeye çağırdıklarında hep kibarca reddettim. Vaktim yok diyordum ki bu kısmen doğruydu, ama asıl sebep parasızlıktı.

Haziran 2019’da bir iş buldum. 11 ay kadar çalıştım. Daha iyi bir teklif Köln’den gelince, NRW’ye taşınmaya karar verdim. Mayıs 2020’den beri Wesseling’te yaşıyorum. İşim Muhasebe ve Finans alanında. Kazancımdan, mesleğimden memnunum. Böyle anlatınca sanki Almanya’da süper bir hayat yaşıyormuşum zannediliyor ama bu doğru değil. Biraz da yaşanmış olumsuzluklardan bahsedelim.

İlk defa Alman sağcılarla Magdeburg’ta karşılaştım. Arap ve Pakistanlı arkadaşlarımın sıklıkla ırkçılıkla karşılaştıklarına şahit oldum. Almanlar görüntüm dolayısıyla benim İspanyol ya da Güney Amerikalı olduğumu zannediyorlar. Bu demek değil ki ben hiç ayrımcılık sorunuyla karşılaşmıyorum. Almanlar Türk olduğumu öğrendiklerinde ciddi anlamda tavır değiştiriyorlar. Bu da benim canım sıkıyor. Geldiğim ilk iki yıl boyunca hep sıcak kanlı ve Alman arkadaşları olsun diye uğraşan biri oldum. Ancak 2.yıldan sonra, 2019’da artık Almanlarla arkadaş olamayacağımı anladım. Şu an biriyle tanıştığımda, Alman mısın diye soruyorum, evet derse ah ok diyip uzaklaşıyorum. Onlar da zaten kimsenin peşinden koşmuyorlar. Şaşıranlar oluyor, bir açıklama yapmıyorum. Türk’üm dediğimde özellikle kadınlar hemen bir duvar örüyorlar(yanlış anlaşılmasın hiçbir flört denemem olmadı, daha tanışma anından bahsediyorum). Artık ben bunu umursamıyorum. Türk olmak bir suç ya da bir övünç kaynağı değildir. Bunu biz seçmedik ama bundan dolayı yargılanıyoruz. Bir grup kendini bizden üstün gören kişiye de kendimizi kanıtlamak zorunda değiliz. Artık alttan alma devri benim için bitti. Şu an mesafeyi koyan kişi benim.

2019 Mart ayında kronik bir bağırsak hastalığına yakalandım; sebebi aşırı stres. Hayatım boyunca taşıyacağım, tedavisi olmayan bu hastalığa yakalandığım günden beri kendime şunu soruyorum: Almanya’ya gelmeye değdi mi?
Cevabımsa, hayır değmedi. Eğer böyle hasta olacağımı bilseydim gelmezdim.
Kimsesiz olmak dünyanın neresinde olursanız olun zor bir şey. Ama size bundan daha zorunu söyleyeyim: Parasız olmak.

Aranızda çok zorlanan, benim gibi yatacak yeri olmadığı için birilerine eyvallah çekmek zorunda kalan birisi varsa, bu başlığın altına yazsın. Ben sizi o çukurdan çekip kurtarabilirim, yeter ki siz sağlığınızı kaybetmeyin. Zamanında bana yardım edecek kimse yoktu. Yardım istediklerim ise telefonlarından beni engelledi. Siz hiç kimseye eyvallah çekmeyin. Sağlık, çok paranız olsa dahi geri gelmeyen bir şey; kıymetini bilin.

Anlatacaklarım bu şekilde. Çok basite indirgeyerek, olabildiğince detaya girmeden anlatmak istedim. Sebebi ise, dışarıdan bakan insanların “Almanya’da kral hayatı yaşıyorsunuz.” Ya da “Öğrencilik bitince kral gibi olacağız.” düşüncelerinden sıyrılmalarını istemem.

Foruma uzun zamandır girmiyorum, kendi hayatımızla yoğunuz malum. Ancak yukarıda bahsettiğim, çaresizlik çeken bir kardeşim olursa, çekinmeden buraya yazsın. Belki ben göremesem bile bir gören, yardım eden ya da bana ileten olur. Kendinize dikkat edin. Sağlıkla kalın. Allah’a emanet.

Not: asosyal hayata devam. İşim olduğu, para derdim artık olmadığı halde bu durum daha değişmedi. Köln’de kimseyi tanımıyorum ve covid19 sebebiyle de tanışamıyorum. Böyle devam eder bir süre daha, sonrasına bakarız.
Geçmiş olsun abi Allah kısa sürede içinde inşallah sana mutluluğu ve şifayı verir.
Universität Duisburg-Essen
Angewandte Informatik-Software Engineering

John
Mesajlar: 528
Kayıt: Prş Eyl 10, 2015 2:51 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen John » Pzt Kas 02, 2020 9:46 pm

gokturktunahan yazdı: Pzt Kas 02, 2020 10:32 am crohn veya ünseratif kolit mi bahsettiğiniz kronik bağırsak hastağı ?
ülseratif kolit.
Computer_Berkay yazdı: Pzt Kas 02, 2020 10:55 am Geçmiş olsun abi Allah kısa sürede içinde inşallah sana mutluluğu ve şifayı verir.
Allah razı olsun kardeşim. Amacım kendimi acındırmak değildi bunu da belirteyim. Gerçekleri olduğu gibi, abartmadan anlattım..

Computer_Berkay
Mesajlar: 1691
Kayıt: Pzr Eyl 22, 2019 6:46 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen Computer_Berkay » Pzt Kas 02, 2020 10:00 pm

John yazdı: Pzt Kas 02, 2020 9:46 pm ülseratif kolit.



Allah razı olsun kardeşim. Amacım kendimi acındırmak değildi bunu da belirteyim. Gerçekleri olduğu gibi, abartmadan anlattım..
Estagfurullah abim yardımcı oluyorsun tam tersi tekrar geçmiş olsun :(
Universität Duisburg-Essen
Angewandte Informatik-Software Engineering

gokturktunahan
Mesajlar: 22
Kayıt: Sal Tem 02, 2019 9:12 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen gokturktunahan » Pzt Kas 02, 2020 10:17 pm

John yazdı: Pzt Kas 02, 2020 9:46 pm ülseratif kolit.



Allah razı olsun kardeşim. Amacım kendimi acındırmak değildi bunu da belirteyim. Gerçekleri olduğu gibi, abartmadan anlattım..
Bu hastalıkta ilk olarak anti depresan kullanmak ama uzun bir süre boyunca , ünseratif kolit için verilen ömür boyu kullanman gereken (muhtemelen turuncu hap ismini yazmıyorum ) inan bana daha iyi gelecek .Fabrikasyon bütün gıdaları ve gluten içeren yiyecekleri tamamen kes. 6 ay sonra etkisini gösterir .Ve inanki ünseratif kolit kronik olmasına rağmen kalın bağırsaktaki o yaraların tamamen iyileşme şansı var .Kafada bitiyor herşey .

Geçmiş olsun tekrardan ,

Not (gluten hassasiyeti ve ibs ishal baskın hastasıyım 13 yıldır .Sosyal hayatı felç ediyor.Nedeni ise ağır stress aynı şeyler)

NoNick01
Mesajlar: 77
Kayıt: Prş Tem 26, 2018 12:54 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen NoNick01 » Sal Kas 03, 2020 10:28 pm

Öncelikle hastalığından dolayı geçmiş olsun. Allah acil şifalar versin.

Bu noktada "Almanya'ya gelmeye değdi mi değmedi mi?"yi tartışmaya pek gerek olmadığını düşünüyorum çünkü bizim bu hayatta cüzi irademiz var. Lakin bunun ötesinde külli iradenin de tecellisi var. Ki asıl olan budur. Bunun içindir ki "Olmuş olan , olacak olanların içinde en hayırlısıdır." Demiş Ibni Arabi. Bir de Türkiye'de kaldığınız sürece başınıza daha kötüsünün (Allah muhafaza) gelmeyeceğini nereden biliyoruz?

Diğer bir hususa gelince kesinlikle haklısınız. Bu hayatın bir çok noktasında var böyle şeyler. Çalışmayan, çalışanın çalışarak elde ettiklerini kolay sanıp kıskanıyor ve/veya haset ediyor. Dışarıdan herşey kolay ve basit görünüyor. Fakat herkesin bir imtihanı var. Evet Almanya bir çok noktada Türkiye'den iyi fırsatlar sunuyor. Peki ya eksileri. Bu artılar bu eksileri götürüyor mu peki? Hatta sizin forumda insanlara yardımcı olduğunuz bir konudan örnek vereyim. Sigorta konusu. Dışarıdan bakan insanlar sadece şu sigorta işiyle uğraşmaya razılar mı acaba? Bırak konsolosluk, üniversite vs. işlerini. Bunların hepsini göz önünde bulundurunca, böyle söyleyenleri pek de kâle almamak lazım. Hatta onlara böyle görünebileceğinden belki bir hak da verilebilir.

Hocam tekrardan geçmiş olsun. Başarılar dilerim.

Kullanıcı avatarı
KEINEBEGRENZUNG
Mesajlar: 159
Kayıt: Çrş Eki 02, 2019 6:34 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen KEINEBEGRENZUNG » Çrş Kas 04, 2020 12:02 am

Vay bee. Okul başarılı geçmiş hatta farklı ülkelere ziyaretlerde bulunulmuş, vücuduna dikkat eden iş hayatı da hareketli geçen kariyer yolunda kendi hayatına odaklanmış başarılı, sıkıntısız ve imrenilcek bir yaşam görüyor insan dışardan ama işin içine girdiğin zaman aslında hiç de öyle değil. Çünkü dış perspektifte ayrıntılar göze çarpmıyor.

Bir insana okulu iyi notlarla bitirdim hatta örnek öğrenci olarak 3 farklı ülkeye temsilci olarak gittim, okulu ilk yıldan sonra bulduğum staj deneyimimle bitirdim ve iş de buldum çalışıyorum maaşımdan memnunum ayrıca fitnessa da gidiyorum vücuduma dikkat ediyorum dediğinde karşındaki ne düşünür? Vay be adam yaşıyor hayatı dersin dimi kusursuz gözüküyor. Çünkü bunları yaparken geçirdiği süreçleri görmessin sonucu görürsün sadece. Herkesin derdi başka oluyor. Almanyaya gitmek isteyen öğrencilerin(ben) okuması gereken bir yaşam bence de. Özellikle almanyayı toz pembe görenlerin.
"Insubordination may only be the evidence of a strong mind"

Nkoksalan
Mesajlar: 52
Kayıt: Pzr Kas 29, 2020 1:03 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen Nkoksalan » Cmt Şub 20, 2021 4:46 am

Merhabalar,

Öncelikle çok geçmiş olsun. Umuyorum ki en kısa sürede iyileşirsiniz.

Ben de master için magdeburga gideceğim Nisan ayında. magdeburg ile ilgili genel tavsiyeleriniz nelerdir? Özellikle hangi bölgede yaşamayı tavsiye edersiniz? Ben eşimle birlikte gidiyor olacağım ve bu nedenle entegrasyonumuzun nispeten daha kolay olacağı bir yerde yaşamak istiyoruz.

Çok teşekkürler

John
Mesajlar: 528
Kayıt: Prş Eyl 10, 2015 2:51 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen John » Çrş Ağu 18, 2021 1:09 am

Merhabalar,

Uzun zamandır foruma girmiyordum. Hastalık durumlarım ve buna bağlı finansal sıkıntılarım vardı. Aşağıdaki başlığa yazmıştım Magdeburg'la ilgili bildiklerimi:

viewtopic.php?f=8&t=12985&p=162536&hili ... rg#p162536

Entegrasyon konusunu geçelim, sen ne zaman "ich komme aus der Türkei" desen Almanların gözünde bir kanake olacaksın. İki kere iki dört. Tecrübeyle sabittir. İyi almanca öğrenmeye bakacaksın, Alman kadar olmasa da onun bir tık altı, gramere dikkat, kelimeye dikkat konuştuğunda, iyi bir meslek sahibi olduğunda saygı görmeye başlarsın ve seni ezemezler. Bu da yeterli. Yine de gerek ev tutarken, gerek iş görüşmesinde, gerek devlet dairesinde o Türk pasaportuna sahip olmanın ezikliğini her daim yaşayacaksın. O yüzden ha Magdeburg'ta yaşamışsın he Berlin'de. Şehirden şehire arkadaş ortamı farklı oluyor, youtube'da arada bakıyorum Türkler bir ortam oluşturmuş kendi aralarında vakit geçiriyorlar. Ben 5 yıldır Almanya'dayım, arkadaş ortamımda türk çok az, yani bu forumdan tanıştığım 3 arkadaş hariç, 5 tane daha Türk arkadaşım var diyebilirim ki onlar da benden yaşça büyük, iş yeri sahibi abilerimiz. Onun dışında benim yaşıtım olarak dışarı çıktığım arkadaşlarım rus, amerikalı, kanadalı, Almanya'da büyümüş afrikalı, sırp, arnavut, polonyalı ve hırvatlardan oluşuyor.

Türkler için şunu diyeyim, Almancılarla zaten anlaşamıyorum, %95'i çok acayip bir kafa yaşıyor. Bir de son zamanlarda Türkiye'den %90 zengin grubu geldi, cepte para hayat goygoy, sabah akşam otlu biralı ortamlar kovalayan mavi kart sahipleri ve yeni nesil master/bachelor kovalayanlar. Almancayı maksimum A2 seviyesinde konuşurlar, benim gibi C1 alan (2 yılda bi de) bir delikanlı görmedim, bunlar 10 sene burada yaşasa dahi bilmiyor Almancayı. Neyse ben saygı duyuyorum tabiki herkesin kendi hayatı, onlara karışmıyorum ancak bana uymuyorlar. Ben istanbul kuştepe mahallesinden çıktım, Ankara'da çinçin mahallesi gibi düşün. Şimdi ben Etiler, Ortaköylü gençlerle falan vakit geçiremiyorum, mantelite farkı var. O yüzden merhabalaşıyoruz bazen ama samimi olmuyorum. Bunu okuyup içinden g.tün kalkmış diyenlere de cevabım, kardeş ben bugünlere çok şükür kimsenin sayesinde gelmedim, bugünden sonra da benim elimden onların tutmalarına, arkadaşlıklarına ihtiyacım yok. Benim verdiğim mücadele benim sağlığıma mal oldu, kan kaybettim, gerçek anlamda kan ve hala kanıyorum. İlk postta bahstettiğim hastalık öyle bir şey ki, kriz anları hakkında bir iki hikaye oku internette ateist adama Allah'a şükür dedirtir.

2021'den bir update: Tek başıma bugün 2 oda 1 salon balkonlu evimi tam bir yılda dizmemin memnuniyeti içerisindeyim. Evimin tek eksiği PS5 diyebilirim, full duvarlar, mutfak, yatak odası, spor odası dahil evim tam takır döşenmiş vaziyette. Sıfırdan dizdim, hiç mobilyam yoktu. Mutfak eşyam da yoktu. İstanbul'un varoşundan Almanya'da orta düzey bir hayata gelmeyi ben bir başarı olarak görüyorum. Peki Almanya'ya gelişimden bu yana bana kim yardım etti? Ailem, Türkiye'deki en yakın arkadaşım ve Almanya'daki en yakın arkadaşım. Başka kimse var mı? Yok!

Cebimde param yokken, kılık kıyafetim eski, combin yapıp modaya uygun giyinemiyorum, gezip tozamıyorum diye benimle vakit geçirmeyecek insanları hayatımda bulundurmuyorum, o yüzden de zaten az arkadaşım oluyor. Altı aydır Alman bir kız arkadaşım var, benim mücadelemin tamamını anlatınca tüm detaylarıyla, oturup ağladı. Çoğu yakın arkadaşım keşke haber verseydin, bir şekilde destek olurduk dediklerinde ben dostluğun içine menfaat girdiğinde dostluk bozulur, ben sizi kaybetmek istemedim o yüzden her bir adımı olabildiğince yalnız attım dediğimde onlar da ağladı. Benim için 2018 çok karanlık bir dönemdi, atlattım ama yaraları bana kronik bir hastalık olarak yapıştı. Bugünümüzden de şükür, kortizonla ayaktayım. Sporumu yapıyorum, diyetimi yapıyorum. İstanbul varoşundan çıkan bir genç olarak, bir memur çocuğunun mücadelesinde başarılı olabileceğini gösterdiğim için kendimle gurur duyuyorum. Bundan sonraki hedefim artık bir araba sahibi olmak. Biraz finansal durumlarımı toplarlayınca, şu an sağlık sebebiyle borç içindeyim, inşallah 2022 yazında daha iyi hayat standardlarıyla bu başlığa yazacağım.

Bir bedel daha diyeyim, 2018 Mart ayından beri, tam 3.5 yıldır ailemi, sevdiklerimi görmedim. Büyüklerimin cenazesi oldu gidemedim. Türkiye'ye inşallah bu sene gideceğim. Kız arkadaşımla yurtdışında bir tatil planı yaptım bir haftalık ama hastalığım sebebiyle gidemedim ve tüm masraflar bana girdi. Şimdi soruyorum: Türkiye'den herkes yurtdışına gelmek istiyor ama kaç kişi bedel ödemeye hazır? Gelince her şey toz pembe mi olacak? İnşallah olur. Benim yaşadığımı sizler yaşamayın.

Son olarak bir şeyi tekrar edeyim. Aranızda çok zor durumda olan, yardıma muhtaç olan birileri varsa bana ulaşsın. Ben zor durumdayken yardım alamadığım için hasta oldum, sağlımı kaybettim. Ben sizi kurtarabilirim. Hiçbir karşılık da beklemiyorum. Buradan bana ulaşın, gürkan abi üzerinden bana ulaşın. Kim olursanız olun destek vereceğim. Sağlıkla kalın.

avci
Mesajlar: 92
Kayıt: Pzr Eyl 27, 2020 5:44 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen avci » Prş Kas 11, 2021 11:50 am

Vay be abi, Almanya'ya yeni gelecek birisi olarak anlattıkların düşündürücü ama hayatta bir şeyler elde etmek için mecbur bir şeyleri feda etmeliyiz ne yazık ki.

Teacherrr
Mesajlar: 219
Kayıt: Çrş Mar 17, 2021 4:13 am

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen Teacherrr » Pzr Haz 12, 2022 11:21 pm

John yazdı: Çrş Ağu 18, 2021 1:09 am Merhabalar,

Uzun zamandır foruma girmiyordum. Hastalık durumlarım ve buna bağlı finansal sıkıntılarım vardı. Aşağıdaki başlığa yazmıştım Magdeburg'la ilgili bildiklerimi:

viewtopic.php?f=8&t=12985&p=162536&hili ... rg#p162536

Entegrasyon konusunu geçelim, sen ne zaman "ich komme aus der Türkei" desen Almanların gözünde bir kanake olacaksın. İki kere iki dört. Tecrübeyle sabittir. İyi almanca öğrenmeye bakacaksın, Alman kadar olmasa da onun bir tık altı, gramere dikkat, kelimeye dikkat konuştuğunda, iyi bir meslek sahibi olduğunda saygı görmeye başlarsın ve seni ezemezler. Bu da yeterli. Yine de gerek ev tutarken, gerek iş görüşmesinde, gerek devlet dairesinde o Türk pasaportuna sahip olmanın ezikliğini her daim yaşayacaksın. O yüzden ha Magdeburg'ta yaşamışsın he Berlin'de. Şehirden şehire arkadaş ortamı farklı oluyor, youtube'da arada bakıyorum Türkler bir ortam oluşturmuş kendi aralarında vakit geçiriyorlar. Ben 5 yıldır Almanya'dayım, arkadaş ortamımda türk çok az, yani bu forumdan tanıştığım 3 arkadaş hariç, 5 tane daha Türk arkadaşım var diyebilirim ki onlar da benden yaşça büyük, iş yeri sahibi abilerimiz. Onun dışında benim yaşıtım olarak dışarı çıktığım arkadaşlarım rus, amerikalı, kanadalı, Almanya'da büyümüş afrikalı, sırp, arnavut, polonyalı ve hırvatlardan oluşuyor.

Türkler için şunu diyeyim, Almancılarla zaten anlaşamıyorum, %95'i çok acayip bir kafa yaşıyor. Bir de son zamanlarda Türkiye'den %90 zengin grubu geldi, cepte para hayat goygoy, sabah akşam otlu biralı ortamlar kovalayan mavi kart sahipleri ve yeni nesil master/bachelor kovalayanlar. Almancayı maksimum A2 seviyesinde konuşurlar, benim gibi C1 alan (2 yılda bi de) bir delikanlı görmedim, bunlar 10 sene burada yaşasa dahi bilmiyor Almancayı. Neyse ben saygı duyuyorum tabiki herkesin kendi hayatı, onlara karışmıyorum ancak bana uymuyorlar. Ben istanbul kuştepe mahallesinden çıktım, Ankara'da çinçin mahallesi gibi düşün. Şimdi ben Etiler, Ortaköylü gençlerle falan vakit geçiremiyorum, mantelite farkı var. O yüzden merhabalaşıyoruz bazen ama samimi olmuyorum. Bunu okuyup içinden g.tün kalkmış diyenlere de cevabım, kardeş ben bugünlere çok şükür kimsenin sayesinde gelmedim, bugünden sonra da benim elimden onların tutmalarına, arkadaşlıklarına ihtiyacım yok. Benim verdiğim mücadele benim sağlığıma mal oldu, kan kaybettim, gerçek anlamda kan ve hala kanıyorum. İlk postta bahstettiğim hastalık öyle bir şey ki, kriz anları hakkında bir iki hikaye oku internette ateist adama Allah'a şükür dedirtir.

2021'den bir update: Tek başıma bugün 2 oda 1 salon balkonlu evimi tam bir yılda dizmemin memnuniyeti içerisindeyim. Evimin tek eksiği PS5 diyebilirim, full duvarlar, mutfak, yatak odası, spor odası dahil evim tam takır döşenmiş vaziyette. Sıfırdan dizdim, hiç mobilyam yoktu. Mutfak eşyam da yoktu. İstanbul'un varoşundan Almanya'da orta düzey bir hayata gelmeyi ben bir başarı olarak görüyorum. Peki Almanya'ya gelişimden bu yana bana kim yardım etti? Ailem, Türkiye'deki en yakın arkadaşım ve Almanya'daki en yakın arkadaşım. Başka kimse var mı? Yok!

Cebimde param yokken, kılık kıyafetim eski, combin yapıp modaya uygun giyinemiyorum, gezip tozamıyorum diye benimle vakit geçirmeyecek insanları hayatımda bulundurmuyorum, o yüzden de zaten az arkadaşım oluyor. Altı aydır Alman bir kız arkadaşım var, benim mücadelemin tamamını anlatınca tüm detaylarıyla, oturup ağladı. Çoğu yakın arkadaşım keşke haber verseydin, bir şekilde destek olurduk dediklerinde ben dostluğun içine menfaat girdiğinde dostluk bozulur, ben sizi kaybetmek istemedim o yüzden her bir adımı olabildiğince yalnız attım dediğimde onlar da ağladı. Benim için 2018 çok karanlık bir dönemdi, atlattım ama yaraları bana kronik bir hastalık olarak yapıştı. Bugünümüzden de şükür, kortizonla ayaktayım. Sporumu yapıyorum, diyetimi yapıyorum. İstanbul varoşundan çıkan bir genç olarak, bir memur çocuğunun mücadelesinde başarılı olabileceğini gösterdiğim için kendimle gurur duyuyorum. Bundan sonraki hedefim artık bir araba sahibi olmak. Biraz finansal durumlarımı toplarlayınca, şu an sağlık sebebiyle borç içindeyim, inşallah 2022 yazında daha iyi hayat standardlarıyla bu başlığa yazacağım.

Bir bedel daha diyeyim, 2018 Mart ayından beri, tam 3.5 yıldır ailemi, sevdiklerimi görmedim. Büyüklerimin cenazesi oldu gidemedim. Türkiye'ye inşallah bu sene gideceğim. Kız arkadaşımla yurtdışında bir tatil planı yaptım bir haftalık ama hastalığım sebebiyle gidemedim ve tüm masraflar bana girdi. Şimdi soruyorum: Türkiye'den herkes yurtdışına gelmek istiyor ama kaç kişi bedel ödemeye hazır? Gelince her şey toz pembe mi olacak? İnşallah olur. Benim yaşadığımı sizler yaşamayın.

Son olarak bir şeyi tekrar edeyim. Aranızda çok zor durumda olan, yardıma muhtaç olan birileri varsa bana ulaşsın. Ben zor durumdayken yardım alamadığım için hasta oldum, sağlımı kaybettim. Ben sizi kurtarabilirim. Hiçbir karşılık da beklemiyorum. Buradan bana ulaşın, gürkan abi üzerinden bana ulaşın. Kim olursanız olun destek vereceğim. Sağlıkla kalın.
Çok geçmiş olsun. Yaşadıklarınız gerçekten çok zor… Ben eşim ve kızımla geleceğim inşallah ama yalnızlığı depresifliği yaşayacağımı bilerek gideceğim. Kafa yapınızı az çok tahmin edebiliyorum, ben de memur çocuğu aileden parası olmayan her şeyi kendileri yapmaya çalışan insanlar olacağım. Burada iyi bir konumdayız ailemle ama yine de dışlanıp kötü hissettiğim, “Zengin” görünmeye çalışmadığım için ötekileştirildiğim oluyor. Bir insan bunu kendi ülkesinde yaşıyorsa başkasının ülkesinde haydi haydi Yaşar. Ezilmeyi kabulleniyorum yeter ki çocuğum güvende yaşasın istiyorum.

John
Mesajlar: 528
Kayıt: Prş Eyl 10, 2015 2:51 pm

Re: Almanya'da 4 sene, Magdeburg - Frankfurt - Köln

Mesaj gönderen John » Cmt Tem 23, 2022 10:35 pm

Teacherrr yazdı: Pzr Haz 12, 2022 11:21 pm Çok geçmiş olsun. Yaşadıklarınız gerçekten çok zor… Ben eşim ve kızımla geleceğim inşallah ama yalnızlığı depresifliği yaşayacağımı bilerek gideceğim. Kafa yapınızı az çok tahmin edebiliyorum, ben de memur çocuğu aileden parası olmayan her şeyi kendileri yapmaya çalışan insanlar olacağım. Burada iyi bir konumdayız ailemle ama yine de dışlanıp kötü hissettiğim, “Zengin” görünmeye çalışmadığım için ötekileştirildiğim oluyor. Bir insan bunu kendi ülkesinde yaşıyorsa başkasının ülkesinde haydi haydi Yaşar. Ezilmeyi kabulleniyorum yeter ki çocuğum güvende yaşasın istiyorum.
Verdiğim bilgileri kullanarak güzel bir hayat kurabilirsiniz. Almanca öğrenirseniz çabuk adapte olur ve arkadaş edinirsiniz. Önemli olan şey, her sıkıştığınızda ingilizceye başvurmayıp, Almancanıza yoğunlaşmak ve olabildiğince kendinizi geliştirmek olacak. Almanca öğrendikten sonra arkadaş edinmek oldukça kolaylaşıyor. Bir de ehliyetinizi Alman ehliyetine çevirip, bir araba alın keza Magdeburg'ta hep durmak insanı bunaltabiliyor, arada sırada Braunchweig'a gidip bi Türk yemeği yemek, Hannover'e gitmek, Leipzig'e gitmek, yazın göllerde yüzmeye gitmek ya da dağ yürüyüşlerine gitmek sizi aktif tutar, canınız da sıkılmaz. Arabayla Berlin'e 1,5 saatte varabilirsiniz, arada gezinti yapmak güzel olur.
En önemi konuysa, Magdeburg'ta PKK diasporası çok güçlüdür. Orada biraz kendinize dikkat edin, gözünüzü kulağınızı kapatın. Kimseyle münakaşaya girmeyin, Almanlar dahi size Kürdistan muhabbeti yaparlarsa susun ve savunmaya geçmeyin. Benden size tavsiye bu kadar. Kuzeyde Ikea var, Milchweg tarafında çok rus yaşar, benim arkadaşlarım da orada kalıyorlar aileleriyle. Orada Milchweg'te Halko kebab, eski adıyla Sultan kebab diye bir mekan var sahibi Musa-Konyalıdır. Kardeşi var döner eti satıyor ismi Bilal diye hatırlıyorum. Musa abiye ben her canım sıkıldığında uğrardım. 2016-2017'de bir öğrenci varmış genç, evinizde kalmış hatta 1 hafta kadar, McDonalds'a gidermişsiniz beraber diyin kesin tanır. Musa iyi adamdır. Bir de giresunlu bir abimiz vardı Mustafa diye Hbf dibinde ufak City Kebab işletirdi. Tuba Grill var Stadtfeld Ost'ta, Seyhan abi olması lazım Urfalılar, yeğeni var Müslüm Cihan, o müslümün bi de erkek kardeşi vardı. İyi insanlardır aklımda kalan. Büyük dükkanda İbrahim abi vardı beraber Elbe Fitness'a giderdik.

Şunu belirteyim ki, kimse kimseye durduk yere yardım etmez, Türkiye'deki mantık pek Almanya'da yok. Bi çay içmeye gidersin ama aşırı samimiyet bekleyemezsin. Sorun olursa yanıtlarlar, onun dışında pek de bir şey yapmazlar.

Almanlarla arkadaş olmanın en kolay yolu spor salonuna yazılmaktır. Almanca öğren, spor salonuna git, kesin arkadaş edinirsin. Bir tek ingilizceyle orada yaşamak zor, ama iyi bir tempo ve çalışmayla 1,5 senede güzel Almanca öğrenilir. Zaten bu sırada hem Alman ehliyeti alırsın, hem bi ortama alışırsın, keşfedersin nerde ne var ne oluyor falan, verdiğim adreslerdeki elemanlara bi uğrarsın, sonra da Almanlarla arkadaşlık kurmaya başlarsın. Kolay gelsin.

Cevapla