Giriş sorunu yaşayan kullanıcılarımızın dikkatine - Gönderilen form geçersiz hatası
  • Sistem güncellemesi sonrasında, giriş sorunu yaşıyorsanız lütfen aşağıdaki tarayıcı cookie (çerez) temizleme adımları uygulayın.
  • Chrome Mobil - Bilgisayar
  • Safari (iPhone ve diğer Apple cihazları) Mobil - Bilgisayar

Almanya ya gelen bir ogrencinin yasadiklari...

Gunluk yasam, masraflar, yurtlar, yemekler... Hepsi burada...
Novemberrain
Mesajlar: 67
Kayıt: Cmt May 09, 2009 6:31 pm

Almanya ya gelen bir ogrencinin yasadiklari...

Mesaj gönderen Novemberrain » Pzt Tem 27, 2009 11:28 am

Biraz uzun bir makale ama hosuma gitti.Gelecek arkadaslarin okumasini tavsiye ederim..


raman kocak

yil 2001in haziran ayi. universiteden yeni mezun olmanin biraz sevinc biraz huznuyle ne yapacagimi bilmemenin kararsizligi icerisinde dusunup tasinirken, yapmis oldugum 3 is basvurusundan da olumsuz cevaplarla birlikte, yapacagim en mantikli isin zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmek oldugu kararina varmistim. ta ki almanya daki yakinlarimin almanya da master egitimi icin her turlu imkani saglayacaklari konusundaki destek sozunu alana kadar.

almanya ya ogrenci olarak gidebilmek icin gerekli olan belgeleri toparlayip, ankara daki almanya buyukelciligi onundeki kuyruga girdigim anda vermis oldugum bu kararin nedenli dogru oldugu konusunda dusundum durdum. cunku gercekten orada dusunecek cok zamani oluyor insanin. sadece konsoloslugun kapisindan girebilmek icin iki gun sirada beklemistim. bu zaman dilimi icerisinde ayni kaderi paylasan kuyruk cilekesleri arasinda olusan dostluklarla, sira icin tartismalar, kavgalar gozumun onunde hala. literaturume yeni bir kavram daha ekleyen siz degerli federal almanya yetkililerine sonsuz tesekkurlerimi bir borc biliyorum.

kuyrukta 55-60 yaslarindaki amcanin, evlilik yoluyla almanya’ya gitmek icin aile birlesimi sirasinda 25 yas civarinda mustakbel alman esiyle cok komik goruntuler cizen goruntulerini unutamiyorum. amca almanca bilmiyor, ithal yengemizin de maalesef turkce\'si yoktu. evliliklerini hangi dilde yurutecekleri, devam ediyorsa yuruttukleri bende hala merak konusu! aradaki baglantiyi saglayanin yanlarindaki, amcanin oz oglu oldugunu hemen fark etmistik. biz ona, sirada onumde bekleyen teyzeyle sagdic diyorduk. tabi ki konsoloslugun icerisindeki gorevlilerin saskin ve caresiz bakislari icerisinde. oradaki bekleyis sirasinda o zamanin 7000 mark pesin, 2 yil olmak uzere ayda 1000 mark paralik evlilik oldugunu, yani anlasmanin sartlarini da ogrenmis oluyordum.

buna deger mi ve siranin uzunlugunun nedeni konusundaki sorulara gelince, yapabilecegim her yorumun hakkimda delil olarak kullanilabilecegi korkusuyla icimde sakladim durdum. ama aklima dersinde savunma harcamalari adi altinda okutmus oldugu makaleden dolayi arkadasca dost toplantilarinda yonetimden ultimatom aldigini sir olarak ogrendigim hocam aklima gelince, en azindan denemeye deger bir karar oldugu yani buralardan kacip gitme konusunda hala hem fikirdim. ve artik almanya daydim. peki almanya da egitimim sirasinda bana destek sozu verenler nerede? ama bu fikri devam ettirme konusunda sonsuz bir denizde gidip gelmelerim devam ediyor. ayni zamanda simdi senin yerinde olmak isteyen kac kisi var cumlesini kirik turkce\'yle kuran yakinlarimin maddi desteklerini manevi anlamda da desteklercesine, farkinda olunmadan bu sonsuz denizde alcalip yukselen gemi misali her gun kirilan kalbim

birde beni, bizleri yani benim gibi turkiye den kapagi disari atmis ogrencileri burada gercekten uzen universite ortamindan yeni cikmis bireyler olarak almanca dili konusunda yasamis oldugumuz problemlerden bir kismini da , ister istemez burada iletisim halinde oldugumuz ayni anadile sahip oldugumuz turkiyeli dostlarimizla yasiyorduk. anlasamiyorduk. sanki ayni dili konusamiyorduk.

almanya ya gelmenin cok kolay ve basit oldugunun, ama esas zorluklarin burada barinabilmek, ayakta kalabilmek oldugunun farkina varmistim. yavas yavas hayatin zorluklarini hissetmeye basliyordum. tabi ki bu problemler sadece ait olmadigim yerde olmanin sikintilarinin disinda, hukuksal anlamdaki problemlerle yeni yeni tanismanin baslangiciydi. peki ya geri donusu hic dusunmemis miydim? geri donmek icin bavulumu kac defa toparlamanin sayisini bilmeden her gun binlerce km gidip gelen hayalimde yasattigim ucakta, esyalarimin yer aldigi dolabimda ve bavulumda yeni bir dunya yaratmistim kendime! elde kazanilan bir sey olmadan donusun yikimini tum omrum boyunca tasiyacak olmam mi kararsiz kiliyordu beni? bu arada artik asker kacagiydim! yani turkiye`ye giris cikis yapma konusunda yasayabilecegim problemleri biliyordum. yani girsem cikamayacagim. ondan da ilginci simdi cikmisim giremiyorum

her gun yeni bir seyler ogrenmenin heyecaniyla alman arkadaslar edinmeye calisiyordum. farkli ulke ve kulturlerden gelen arkadaslarla, hep beraber kalan ve dolasan diger turkiyeli arkadaslarimin aksine almanca\'mi gelistirme firsatini yakalamistim.

federal almanya da egitim almak isteyen ogrencilerin, diger avrupa ulkeleri veya amerika birlesik devletleri’nde ogrenim goren ogrencilerin karsilasmadiklari bircok problemle karsi karsiya kalmakta olduklarini, cozumu bu ulkelere kacmakta bulunan diger universite arkadaslarimizdan internet araciligiyla ogreniyordum. ama nedense karsilikli olarak bizleri yurtdisina kacmaya iten etkenleri tartismak yerine, kendi hayatimizi yeniden kurmak icin geldigimiz ulkelerde yasadigimiz problemleri, her turlu gorusten olan arkadaslarla tartisip duruyorduk burada. tartismaya devam da ediyoruz.

acaba bu cozum yolu hepimizin hem fikir oldugu evlilik yolu muydu? tarih boyunca bircok akinlarla, bugunlerde ise bir cok yasalarla ve duzenlemelerle asindirmaya calistigimiz avrupa birligi kapisinin kilit anahtarlari artik evliliklerde mi yatiyor du? bir turlu tarih alamadigimiz avrupa birligine, evlilik yollariyla coktan uye oldugumuzu burada gordum ve ogrendim. bu arada burada tanistigim 3 iyi arkadasimiza turk usulu bekarliga veda partisi cok eglenceli gecmisti. gercekten bir oyun gibi. sagim solum sobe! peki bu sefer sira kimde? bu ay kim bekarliga veda ediyor yoksa sira bende miydi?

ama oncelikle neden diger bir avrupa ulkesi veya abd degil de almanya. federal almanya istatistik enstitusu`nden elde edilen bilgilere gore, halen bu ulkenin universitelerinde 32 000 turk veya turk kokenli (alman vatandasligina gecen turk) ogrenci bulunmaktadir. bu sayi icinde turkiye´den federal almanya´ya lisans veya yuksek lisans ogrenimi yapmak uzere gelmis bulunanlarin orani 20-30 % olarak bildirilmekte, ve bu oranin icinde devlet bursu alanlarin orani 1-2 % oldugu tahmin edilmektedir. (federal yabancilari sorumlusu: yabancilarin durumlarina iliskin bilgi ve veriler, 20 .baski, subat 2002)

turkiye`den almanya´yi ogrenim icin secmenin ana sebebi, ailelerimizin veya yakinlarimizin burada yasiyor olmasidir. ama almanya da 4 kusaktan beri yasayan sadece belli bir donem icin isci olarak bu ulkeye gelmis ailelerimizin ve yakinlarimizin hangi bir kanun maddesiyle hala yerlesim hakkina sahip olduklarini bilmemekle beraber, entegrasyon kavrami cercevesinde o ulkenin dilini kullanma yeteneginden yoksun, kendini alman toplumundan soyutlayarak, almanya’da kucuk istanbul’u yaratarak alman vatandasi olmalari sosyo-politigin bir cilvesi mi acaba?

peki neydi bu yasadigimiz problemler?

burada yasanan problemlerin basinda turkiye ile almanya arasindaki ogretim sistemlerinin farkli olmasi sebebi ile turkiye ;den alinan diplomalar taninmamasi gelmektedir. almanya ya gelmeden once oranin egitim sistemiyle ilgili olarak yapmis oldugum arastirmalarda direk master adi altinda bolumlerin olmadigini biliyordum. burada turk universitelerinden alinan diplomalar, alman universitelerinin ilk 4 somestrine denklikte kabul edilmekte olup bu surec icerisinde fark dersleri alinarak 5.somestrden baslayabilecegimi tahmin ediyordum. yapmis oldugum basvurular sonucunda ikinci somestrden baslayabilecegimle ilgili belge elime ulastiginda, almanya buyusu yavas yavas bozulmaya mi baslamisti? denklik icin ilgili profesorlerle yapmis oldugum gorusmelerde, yeminli tercuman tarafindan cevrilmis ve noter tasdikli belgelerimle beraber ozellikle orijinal diplomamin kabartmasinin hoca tarafindan buyutecle iyice kontrol edilmesi karsilasmis oldugum en ilginc olaylardan biriydi. baslangicta olaya bir anlam verememekle beraber, ardindan sahte diplomalarla universitelere basvuru yapan, benimle ayni ulkeden gelmis sahtekarlarla ayni kefeye koyulmak zorunda oldugumu ilgili profesorden ogreniyordum. neyse en azindan diplomamiz saglam cikti diyerek gonul rahatligiyla cikmistim odadan.

egitimime yeniden baslamayi tercih ederek 1.somestrden bilgisayar muhendisligi(informatik) bolumune basladim. birbirleriyle cok ilgili iki bolum! turkiye ;de jeoloji muhendisligini bitiren arkadasimin denklik alamamasi dolayisiyla tip okumaya baslamasi gibi. turkiye den alinan diplomalarin taninmasi ve denklik konusunda tum ogrenciler yasamis olduklari deneyimleri sonucunda bu durumu iyice bilmelerine ogrenmelerine ragmen, bu konuda uzman olmasi gereken turk konsolosluklarinin egitim ataseliklerinin bu konuda bilgi sahibi olmayi birakin bilgi edinebilme yetisine sahip olmamasi uzucu. daha da traji komigi almanya da yasamasina ragmen ne yazik ki ahbap cavus iliskisiyle atanmis olmasi ihtimaliyle, kendi gunluk ihtiyaclarini karsilayacak almanca bilgisine sahip olmamasi ayri bir tartisma konusuydu. aslinda almanca bilgisinin nedenli buyuk bir rol oynadigina, bu konunun almanya ;da yasayan 1.ve 2 nesil turkiyeliler arasinda ne denli buyuk bir problem olduguna, almanya ya gelisimin 8.ayinda, yabancilar polisi ;nde 20 yildan beri almanya ;da isci olarak yasayan bir bayana tercumanlik yaparak yasadim. yapmis oldugum tercumanlik almanca dilini super bir sekilde konusmamdan degil, ilgili gorevlilerin benden yardim ricasi uzerine olmustu. bu da almanca konusundaki ilk olumlu deneyimim ve memurdan hayretler icerisinde ilk aferin alisim olmustu. tum bu olaylar olurken turk kokenli hastalariyla almanya ;da almanca kontak kuramayan alman doktorun turkce\'yi cok guzel bir sekilde ogrenmesi ve hastalarla direk turkce anlasmasi nedenli bir mentalite farkliligimiz oldugunun en basit gostergesiydi. onumuzdeki yillarda federal almanya devletinin ikinci resmi dillinin turkce olarak kabul edilmesi konusunda calismalarin baslayabilecegini dusunmemek elde degil.

almanya`da egitim sistemine gore diploma ogrenimi yapilmaktadir. bu ogrenimden sonra alinan diploma, denklik yonetmeliklerine gore turkiye ;de yuksek lisans olarak gecerli olmaktadir. federal almanya da diploma ogreniminden sonra direk olarak doktoraya baslanabilir. ilk defa 2001 yili kis somestrinden itibaren bazi ozel universitelerde master ogrenimine baslandi. fakat bu imkan secilmis ogrencilere burs karsiligi, yada parali olarak verilmektedir. somestr basina yaklasik 7500 euro olup kabul edilen ogrenci sayisi kisitlidir. ayrica ogrencilerin buyuk kismi turkiye cumhuriyeti milli egitim bakanligi´ndan devlet bursu almadan kendi imkanlari ile almanya´ya gelmektedir. kendi imkanlarindan daha cok almanya da yasayan yakinlarinin yillar sonra yuzune vurulacak maddi yardimlariyla desek daha dogru olacaktir. ama emin olunki bu yakinlari tarafindan yapilan maddi yardimlar bu ogrencinin sadece turkiye den almanya ya gelene kadar gerekli olan yol masrafi, gerekli evraklarin temini konusundan baska bir sey degildir. cunku diger avrupa ulkelerinde ve abd`de egitim alan ogrencilerin profiline bakinca turkiye den yuksek gelirli diyebilecegimiz tum masraflari aileleri tarafindan karsilanirken, almanya ;daki ogrencilerin cogu egitimleri sirasinda sinirli halde calisma izinleri bulunmalarina ragmen akil almayacak islerde calisip, kendi masraflarini karsilamakla birlikte, kendileri turkiye ;deki orta halli ailelerine maddi anlamda yardimci olmaya calismaktadirlar.

ote yandan bircok ogrenci turkiye;de mezun ve diplomaya sahip olundugu icin, almanya´nin ogrenci burslari ile ilgili mevzuatina gore, bu ulkenin verdigi ogrenci bursundan yararlanamama hakkina sahip degildir. turkiye’den alinan diplomalarin tanitilmasi soz konusu oldugunda; turkiye;deki ogrenim goz onune alinmamakta, buna karsin burs icin muracaat ettiginizde sizin turkiye´den diplomaniz var burs almaya hakkiniz yoktur; denilmektedir. butun bunlar kendi gecimlerini saglamak icin calisma izinleri olmayan ogrencilerin olumsuz sartlarda calismamisa ve ogrenimlerinin aksamasina neden olmaktadir.(almanya turk ogrenci dernekler birligi, basin bildirileri&presse;kasim2003)

ogrenimin uzamasinin diger bir nedeni ise alman makamlarinin oturma iznini uzatma konusundaki kati tutumudur.turkiye;den almanyaya egitim amacli gelen ogrencilerin oturum izni dolayisiyla yabancilar polisiyle hasir nesir olacagi kacinilmazdir. almanya sinirlarina adim atmakla beraber yabanci kokenli ogrencinin 18 ay icerisinde ilgili dil kursu sinavini basarmasi ve direk olarak universite egitimine baslamasi gerekmektedir. bu zaman dilimi icerisinde dil sinavini veremeyen ogrencilerin oturumu uzatilmamakta, almanya maceralarina son verilmektedir. almanya;ya egitim amacli gelmek isteyen ogrencilerin gerekli yabanci dil konusunda gelmeden once en azindan temel nitelikteki almanca bilgisine sahip olmasi buyuk bir avantaj saglayacaktir. en azindan dil sinavini basarma konusunda zaman problemi olmayacagi gibi, buradaki yuksek dil kursu ucretlerinden kurtulmus olacaktir. burada bizler federal alman makamlarindan vize alma cabasi icindeyken, kendi turk makamlarimizin bizlere, pasaport uzatilmasinda turlu sorunlar cikarmasi anlasilamamakla birlikte, turk iyeden gelirken pasaportlarin 5 yillik yapilmasini en mantikli ve akilli davranis olarak goruyorum. bu gibi burokratik islemler ister istemez, ogrenimini surduren ogrencilerin,akademisyenlerin konsantrasyonunu azaltmaktadir. bir dusunun sinava bir hafta kala turkiye cumhuriyeti milli egitim bakanligindan gelen bir yazi ile askerliginin sevk tehirinin yapilamayacagini ogrenen bir ogrencinin psikolojik durumunu. acaba bu kosullar altinda kac ogrenci saglikli bir sekilde sinavini yazabilir. biz burada alman makamlarindan yeterince engel goren ogrenciler, hic olmazsa kendi makamlarimizdan destek gormelidirler. almanya´daki turkiye cumhuriyeti konsolosluklari´nin bildigi uzere burada ogrenim, bolumlere gore 5 ½ ile 7 yil surmektedir. bunun uzerine 1 yil suren almanca kursu ilave edildiginde, yuksek lisansi ancak (hic bir problem olmamasi sartiyla) 8 yilda bitirmek mumkun olmaktadir. burada tanitilabilecek dersler en iyi durumda 1 ½ yila denk tutulacak olursa, 22-24 yasinda turkiye´den buraya gelen bir ogrencinin burada yuksek lisansi bitirmesi, en iyi durumda 27-30 yaslari arasinda gerceklesmektedir. bu durum; gerek pasaport uzatmada gerekse askerligin ertelenmesinde bizleri zor duruma dusurmektedir. bunlardan kaynaklanan sikintilardan oturu ogrenimdeki verimlilik azalmaktadir. pasaportlarimizin suresi uzatilmamakta ve ogrenciliklerimiz iptal edilerek dosyalarimiz kapatilmaktadir. 5-6 yillik emegin bosa cikmasi demek olan bu durum dusunulemez. bu ayni zamanda ogrencilerin gelecege yonelik butun yasamlarini olumsuz yonde etkiledigi gibi, ulkemizin ihtiyaci olan ama ulkemiz icinde kullanilamayan egitilmis insan gucunun yurtdisinda da heba olmasi anlamina gelmektedir.( almanya turk ogrenci dernekler birligi, basin bildirileri & presse;kasim 2003)

aslinda duygusal anlamda yetistirilme tarzinin veya cukurova topraklarinin ve akdeniz ikliminin bizlere yansittigi bir duygu selinin ozelliklerini yasamamak elde degil buralarda. ama aslinda en uzucu olacak sey buradaki yasadigimiz sikintilari, belki de bu yaziyi bilip uzulecek anne yureginin hasreti.

tum bu sikintilarin yaninda, yeni bir kulturle tanismanin ve kulturle kaynasmanin en onemli unsuru olan yeni bir yabanci dili ogrenmenin, ozellikle her gun artan kelime dagarciginla kendi islerini yapabilmenin sevinci insana ayri bir motivasyon ve moral sagliyor.

bazi iyi dostlarda edinmedik degil buralarda

adi: gokhan tok

odtu isletme mezunu: mercedes fabrikasinda gece 22-04 arasi calistigimiz makine temizleme isinde tanismistik. amaci master yapmakti. evlendi.

adi: hakan erdem

ankara sbf kamu yonetimi mezunu: gece yollardaki kar temizleme isinde calismistik. benim gibi tekrar geri donme cesaretini kendinde bulamayanlardan.

adi: mehmet karadag

istanbul teknik universitesi makine muhendisi mezunu: simdi cok guzel doner kesiyor. beraber donercide calisiyoruz. ha bu arada birimiz 1,5 alacagimizi turk kokenli patronumuzdan alamiyoruz.

adi: ismail bulent yavuz

odtu fizik mezunu: doktora icin almanya gelmisti. bir festivalde beraber guvenlik gorevlisi olarak calisirken tanismistik. kendini bilime adayanlardandi. ama o artik.......



adi: ahmet kocatepe

ankara universitesi psikoloji mezunu: simdi her hafta psikologa terapiye gidiyor.

ve daha sayabilecegim ve burada isimlerini yazabilmem icin izinlerini alamadigim bir cok dostlarim var. ama hepimizin ortak problemi ulkemize geri dondugumuzde ne yapacagimizi bilmemek. gerekli is olanaklarinin sinirli olusu. ulkemizde mutlu olamayan insanlarin, yurt disinda ne denli problemlerle ugrastiginin ve burada yapmis olduklari islerle iclerinde bulunduklari psikolojileri tahmin edeceginizi umuyorum.

almanya\'ya egitim amaciyla gelecek arkadaslarimin bunun uzun ve zahmetli bir yol oldugunu, kendilerini psikolojik olarak hazirlamalari gerektigini soyleyerek yazimi bitirmek istiyorum.

memo
Mesajlar: 203
Kayıt: Pzt Tem 13, 2009 5:11 pm

Almanya ya gelen bir ogrencinin yasadiklari...

Mesaj gönderen memo » Pzt Tem 27, 2009 1:27 pm

Gercekten bastan sonra okudum, guzel deginmissin konulara tabi, gercekten kolay degil o kadar orda okumasi birseyileri gozden cikarmak ve goze almak lazim.

Eline koluna saglik

abdullahh
Mesajlar: 9
Kayıt: Cum Tem 17, 2009 11:58 pm

Almanya ya gelen bir ogrencinin yasadiklari...

Mesaj gönderen abdullahh » Pzt Tem 27, 2009 11:42 pm

Metnin bir cok yerinde karakter problemi var. Ya dogru kodlama karakterini bulamiyorum yada direk copy paste dan kaynaklaniyor.

Cevapla