ALMANYA’DA KİRA SOSYAL DENEY

[Mcgill]

Geçtiğimiz günlerde Bremen Üniversitesi’nde bir sosyal deney yapıldı. İlan veren 300 emlakçı ve ev sahibi aranarak önce “Lena Meyer” ismiyle, ardından da “Ayşe Gülbeyaz” ismiyle randevu istendi. İki kadın da kendisini bekar bir hemşire olarak tanıtmıştı. Günün sonunda Lena'nın randevu alma oranı yüzde 94,7 olurken, Ayşe'nin aldığı olumlu cevap oranı yüzde 23,5'te kaldı.

Almanya’da okuyan arkadaşlar siz de hiç bu durumla karşılaştınız mı?

https://www.instagram.com/p/Bubh8aeA245 ... 3q9twsng6u
Tesadüfi gördüğüm bu deneyipaylaşmak istedim.

[Informatiker]

Göttingen'de yasiyorum: Normalde Niedersachsen eyaleti ve Göttingen , Hannover cevresi irkciligin az oldugu yerlerdendir. Fakat ev aradigim dönemlerde bende pek cok sorunla karsilasmistim. Emlakcilar daha sikintili tipler oluyor genelde , ama WG falan ariyorsaniz yeni genc nesille bir araci olmadan direkt iletisime girdiginiz icin daha az sikinti yasaniyor. Istisnalar var tabi ki. Deneyi ilginc buldum. Resmi bir dayanagi var mi bilemem ama oranlar gercekten böyle ise durum vahim. Paylasim icin tesekkürler.

[Masterkomm]

"ırkçılığın olmadığı" yerlerde de aynı sorun var. örneğin berlin gibi kozmopolit bir yerde bile çok farklı bir sonuçla karşılaşmazsınız. gerçekten almanya'da yabancı öğrenci(özellikle bizim gibi ortadoğulular için) olmak zor. almanya'ya gitmeden de kalacak yer bulmak çok zor(Erasmus vb. değilseniz).

ayrıca 2. isim erkek olsaydı oran daha da düşerdi diye düşünüyorum.

bu arada şehri okumamışım. bremen zaten almanya'nın en ilerici yerlerinden biri. artık doğu'ya/bavyera'ya gidenlere allah sabır versin ne diyelim.

[John]

Instagram çok güvenilir bir kaynak değil, google'da almanca aradım ama bulamadım bu deneyi. Türklere doğru ev az verilir ama sebebi bizimkilerin buradaki imajından kaynaklanır. Vitamin B lazım ev kiralarken dahi. Ne yazık ki bu imaj bir 20 sene daha düzelmez. Şimdi ben Istanbul'da büyümüş birisi olarak Suriyelilere ev vermem. Sebebini açıklamama gerek yok. Ancak Azerbeycan Türkü gelse veririm. İmaj olayı gerçekten çok önemli.

Kendimce şöyle bir yorum yapayım; Alman ev sahibi olsam:
(burada anlattıklarım kendi tecrübem ve Türk ev sahibi arkadaşlarımın anlattıklarından derlenmiştir. Hem Frankfurt'tan hem de Magdeburg'tan örnekler bulunur, diğer yerleri bilemem.)

olumsuz:

- Bulgarlara, Romanyalılara ev kiraya vermem. Adamlar 6 aylığına işçi olarak gelir, kirayı vermez, kaçak göçek bir yerlerde çalışır, parasını biriktirir ülkesine döner. Sonra para bitince yine gelir, başka şehirde iş bulur, ev bulur yine kirasını vermez. Bu konuyla ilgili çok şey duydum ve gördüm.
- Alman genç, öğrenci kesimine ev vermem. Bizzat Almanlarla aynı evde yaşadım(hem Frankfurt, hem Magdeburg'ta), temiz değiller. Ev 2 haftada 1 temizlenir(o da hepsi değil). Parti yaparlar, gürültülü olurlar, ev kirasını bazen zamanında vermekte zorlanırlar, kendi aralarında kavga ederler(adam çağırma olayı Almanlarda da var, Frankfurt'ta görünce şok olmuştum.). Amerikalısı, Kanadalısı, Fransızı, Hollandalısı vs. de aynı. İtalyanlar bir farkla aynı; o da temizlik. İtalyanlar mutfak hariç evi temiz tutarlar. (2 tane İtalyan ev arkadaşım oldu bugüne kadar.).
- Afrika, Arap, Pakistan, Afgan, Fas ve Hindistanlılara ev vermem, temizlik bilmezler. Kendi arkadaşlarımdan biliyorum(1-2 istisna hariç) çok pis evlerde yaşıyorlar. Ayda 1 kere ev temizleniyor komple, sonra 1 ay kimse eline ne süpürge alıyor, ne bir bez. Namaza durucaz mesela, secdeye varırken tiksiniyor insan; gözünün önünde toz yumağı...böyle ibadet mi olur.
- Vietnamlılar, pek temizlikle alakaları yoktur. Parti, gürültü gırla. Hele ki Almanya'da büyüyenleri tam bir facia. Çekik avrupalı diyorum bunlara, en azından bizimkiler gibi kanak değiller.


( Yanlış anlaşılmasın ben kimsenin kişiliğine, karakterine laf atmıyorum. Ev kullanımlarını eleştirdim. Bunlar birkaç kişinin görüşlerinin benim tarafımdan derlenmesidir. Tabiki 100% doğrudur diye bir iddaam yok. Sonuçta kaynak k...m. )

orta seviye:

- Slavlar. Rus, çek, polonya, ukrayna... Erkekleri gayet temizdir(tabiki %90 için konuşuyoruz), evin düzenine dikkat ederler. Bazen gürültü yaparlar, parti yaparlar ama genelde efendi insanlardır. Kadınları niyeyse kendi güzellikleriyle ilgilenmekten ev temizlemeyle ilgilenmiyor. Tırnağı kırılır diye midir niyedir anlamıyorum. Evin içi saçtan geçilmiyor.
- Uzakdoğu. Çinliler çok farklılık gösteriyorlar. Bazısı var acayip titiz, bazısı var acayip bozuk. Arası yok yani. Genel olarak efendi insanlardır, kirasını zamanında verirler. Parti ile işleri yoktur, sessiz sakin bir tablo çizerler. Endonezyalılar, gürültü yapmazlar ama çok temiz oldukları da söylenemez.
- Almanya'da büyüyen Türkler. Aileden aileye çok farklılık gösterir. Bazısı temizlik, örf adet vs. bilir ona göre davranır. Bazısı da ne mal olduğu belli olmayan trip tavırlara sahip olur. Bu oran %80'e, %20'dir. Olumsuz olan ne yazık ki %80lik kısımdır. Bu olumsuz kısıma gelelim; gürültü yapar, kirayı zamanında vermez, uğraştırır, kavga eder komşularla, bağıra çağıra merdivenlerden çıkarken telefonla konuşur...yani hangi dağdan geldin kardeşim sıfır medeniyet öğrenmişsin. Seni yetiştiren anne babanın ben...bunlara ev kiraya verirken durumunuz biraz piyango. Hangi kesimden olduğu hiç belli olmaz. Şimdi mesela benim komşularım var, erkek WG'si(cemaat evi %99) ama çocuklar gayet efendi. Evleri temiz. Hiçbir zaman sıkıntı yaşamazsın. İlk Frankfurt'a geldiğimde Wohnungsgesellschaft'ta bir Türkler yaşardı aman Allah...o binayı ateşe veresim geldi kaç kere. Bizim İstanbul'un varoşunda gördüğümüz çingeneler bunlardan medeni. Çocuğu vardı bir tanesinin, üstüne meyve suyu döktü, sonra geçti çocuk t-shirt'ü yaladı. Dedim bu nasıl bir aile lan böyle. Siz evde neyin kafasını yaşıyorsunuz, bu çocuk nasıl böyle olmuş...bunlara ev vermem ben şahsen. Çocuğu böyle görünce o evin halini hayal etmek çok da zor değil.

olumlu:

- Güney Amerikalılar ve Orta Amerikalılar: efendi olurlar. Kirasını verir, çok temiz olmasalar da Avrupalı gençler gibi işin suyunu çıkarmazlar. Pek gürültü yapmazlar, Almanlardan ve Almanya'da yaşamaktan çekinirler. İşinde gücünde insanlardır. Partiyi dışarıda yapmayı tercih ederler.
- Sırbistan, Hırvatistan, Bosna, Kosova, Yunanistan vs. den gelenler. Benim gözlemim (ev arkadaşlarımdan), ev haftada 1 kez banko temizlenir. Akşam 10-11'de de eve gelse o adam o mutfağı, o tualeti temizler, bulaşığını yıkar, öyle yatar. Partiyi dışarda yapmayı tercih ederler, ev sessiz olur. Yaz gelse de memlekete gitsek, bir denize girsek diye harıl harıl çalışırlar. Hırvatlar ve Yunanlılar memlekette iş olsa ben niye geleyim Almanya'ya der. Efendi insanlardır, kültürleri de bize benzer.
- Türkiye'den gelen genç Türkler. Biz birbirimizi çok eleştiriyoruz, haklı yanlarımız da var ama buraya gelen adam burada kalmak ve suçtan uzak durmak için kirasını zamanında verir, gürültü yapmaz. Komşularına saygılı olur. Evi temiz tutar. Ben hiçbir arkadaşımın evini pis bulmadım. Kimsenin de ev sahibine kirayı ödememezlik ettiğini, komşularıyla kavga çıkardığını duymadım. Vardır illa ki ama genel olarak Türkiye'den gelen öğrenci profilimiz düzgündür(Frankfurt'taki ev sahibi Türkler de aynısı söylediler.).
- Tekrar Uzakdoğu. Bunların arasında en iyisi Koreliler ve Japonlar. Hem ev temiz hem de gürültü sıfır. Kira zamanında ödenir, hiçbir zaman problem çıkmaz. İşinde gücünde insanlardır. Bir Japon hanım arkadaşın evine yemeğe gittik topluca, çok misafirperver insanlar. Koreliler desen, bir dönem bir çiftle aynı mahallede yaşıyorduk. PS4 oynamaya, takılmaya birkaç kez evlerine gittim; gayet derli toplu bakıyorlardı evlerine.

*********

İskandinav, İngiliz, İrlandalı, Avustralyalı vs. hiç görmedim, duymadım da. O yüzden bir yorum yapamayacağım. Ben bildiklerimi öyle muhabbet olsun diye paylaştım. Sanki biz çok mu mükemmeliz de milleti eleştiriyoruz diye düşünen olabilir. Maksadım sadece duyduklarımı ve gördüklerimi burada sizlerin yorumuna bırakmaktır. Sizler de kendi düşüncelerinizi paylaşırsanız, ortak yol buluruz. Bu başlık hoşuma gittiği için burada paylaştım, pek alakası olmasa da niyetim sadece kendi düşüncelerimi aktarmaktır. Bakarsınız düşüncelerimizi değiştirecek yorumlar gelir bunun altına. Yeniliklere açığız, kalın sağlıcakla.

[Masterkomm]

Instagram çok güvenilir bir kaynak değil, google'da almanca aradım ama bulamadım bu deneyi. Türklere doğru ev az verilir ama sebebi bizimkilerin buradaki imajından kaynaklanır. Vitamin B lazım ev kiralarken dahi. Ne yazık ki bu imaj bir 20 sene daha düzelmez. Şimdi ben Istanbul'da büyümüş birisi olarak Suriyelilere ev vermem. Sebebini açıklamama gerek yok. Ancak Azerbeycan Türkü gelse veririm. İmaj olayı gerçekten çok önemli.

Kendimce şöyle bir yorum yapayım; Alman ev sahibi olsam:
(burada anlattıklarım kendi tecrübem ve Türk ev sahibi arkadaşlarımın anlattıklarından derlenmiştir. Hem Frankfurt'tan hem de Magdeburg'tan örnekler bulunur, diğer yerleri bilemem.)

olumsuz:

- Bulgarlara, Romanyalılara ev kiraya vermem. Adamlar 6 aylığına işçi olarak gelir, kirayı vermez, kaçak göçek bir yerlerde çalışır, parasını biriktirir ülkesine döner. Sonra para bitince yine gelir, başka şehirde iş bulur, ev bulur yine kirasını vermez. Bu konuyla ilgili çok şey duydum ve gördüm.
- Alman genç, öğrenci kesimine ev vermem. Bizzat Almanlarla aynı evde yaşadım(hem Frankfurt, hem Magdeburg'ta), temiz değiller. Ev 2 haftada 1 temizlenir(o da hepsi değil). Parti yaparlar, gürültülü olurlar, ev kirasını bazen zamanında vermekte zorlanırlar, kendi aralarında kavga ederler(adam çağırma olayı Almanlarda da var, Frankfurt'ta görünce şok olmuştum.). Amerikalısı, Kanadalısı, Fransızı, Hollandalısı vs. de aynı. İtalyanlar bir farkla aynı; o da temizlik. İtalyanlar mutfak hariç evi temiz tutarlar. (2 tane İtalyan ev arkadaşım oldu bugüne kadar.).
- Afrika, Arap, Pakistan, Afgan, Fas ve Hindistanlılara ev vermem, temizlik bilmezler. Kendi arkadaşlarımdan biliyorum(1-2 istisna hariç) çok pis evlerde yaşıyorlar. Ayda 1 kere ev temizleniyor komple, sonra 1 ay kimse eline ne süpürge alıyor, ne bir bez. Namaza durucaz mesela, secdeye varırken tiksiniyor insan; gözünün önünde toz yumağı...böyle ibadet mi olur.
- Vietnamlılar, pek temizlikle alakaları yoktur. Parti, gürültü gırla. Hele ki Almanya'da büyüyenleri tam bir facia. Çekik avrupalı diyorum bunlara, en azından bizimkiler gibi kanak değiller.


( Yanlış anlaşılmasın ben kimsenin kişiliğine, karakterine laf atmıyorum. Ev kullanımlarını eleştirdim. Bunlar birkaç kişinin görüşlerinin benim tarafımdan derlenmesidir. Tabiki 100% doğrudur diye bir iddaam yok. Sonuçta kaynak k...m. )

orta seviye:

- Slavlar. Rus, çek, polonya, ukrayna... Erkekleri gayet temizdir(tabiki %90 için konuşuyoruz), evin düzenine dikkat ederler. Bazen gürültü yaparlar, parti yaparlar ama genelde efendi insanlardır. Kadınları niyeyse kendi güzellikleriyle ilgilenmekten ev temizlemeyle ilgilenmiyor. Tırnağı kırılır diye midir niyedir anlamıyorum. Evin içi saçtan geçilmiyor.
- Uzakdoğu. Çinliler çok farklılık gösteriyorlar. Bazısı var acayip titiz, bazısı var acayip bozuk. Arası yok yani. Genel olarak efendi insanlardır, kirasını zamanında verirler. Parti ile işleri yoktur, sessiz sakin bir tablo çizerler. Endonezyalılar, gürültü yapmazlar ama çok temiz oldukları da söylenemez.
- Almanya'da büyüyen Türkler. Aileden aileye çok farklılık gösterir. Bazısı temizlik, örf adet vs. bilir ona göre davranır. Bazısı da ne mal olduğu belli olmayan trip tavırlara sahip olur. Bu oran %80'e, %20'dir. Olumsuz olan ne yazık ki %80lik kısımdır. Bu olumsuz kısıma gelelim; gürültü yapar, kirayı zamanında vermez, uğraştırır, kavga eder komşularla, bağıra çağıra merdivenlerden çıkarken telefonla konuşur...yani hangi dağdan geldin kardeşim sıfır medeniyet öğrenmişsin. Seni yetiştiren anne babanın ben...bunlara ev kiraya verirken durumunuz biraz piyango. Hangi kesimden olduğu hiç belli olmaz. Şimdi mesela benim komşularım var, erkek WG'si(cemaat evi %99) ama çocuklar gayet efendi. Evleri temiz. Hiçbir zaman sıkıntı yaşamazsın. İlk Frankfurt'a geldiğimde Wohnungsgesellschaft'ta bir Türkler yaşardı aman Allah...o binayı ateşe veresim geldi kaç kere. Bizim İstanbul'un varoşunda gördüğümüz çingeneler bunlardan medeni. Çocuğu vardı bir tanesinin, üstüne meyve suyu döktü, sonra geçti çocuk t-shirt'ü yaladı. Dedim bu nasıl bir aile lan böyle. Siz evde neyin kafasını yaşıyorsunuz, bu çocuk nasıl böyle olmuş...bunlara ev vermem ben şahsen. Çocuğu böyle görünce o evin halini hayal etmek çok da zor değil.

olumlu:

- Güney Amerikalılar ve Orta Amerikalılar: efendi olurlar. Kirasını verir, çok temiz olmasalar da Avrupalı gençler gibi işin suyunu çıkarmazlar. Pek gürültü yapmazlar, Almanlardan ve Almanya'da yaşamaktan çekinirler. İşinde gücünde insanlardır. Partiyi dışarıda yapmayı tercih ederler.
- Sırbistan, Hırvatistan, Bosna, Kosova, Yunanistan vs. den gelenler. Benim gözlemim (ev arkadaşlarımdan), ev haftada 1 kez banko temizlenir. Akşam 10-11'de de eve gelse o adam o mutfağı, o tualeti temizler, bulaşığını yıkar, öyle yatar. Partiyi dışarda yapmayı tercih ederler, ev sessiz olur. Yaz gelse de memlekete gitsek, bir denize girsek diye harıl harıl çalışırlar. Hırvatlar ve Yunanlılar memlekette iş olsa ben niye geleyim Almanya'ya der. Efendi insanlardır, kültürleri de bize benzer.
- Türkiye'den gelen genç Türkler. Biz birbirimizi çok eleştiriyoruz, haklı yanlarımız da var ama buraya gelen adam burada kalmak ve suçtan uzak durmak için kirasını zamanında verir, gürültü yapmaz. Komşularına saygılı olur. Evi temiz tutar. Ben hiçbir arkadaşımın evini pis bulmadım. Kimsenin de ev sahibine kirayı ödememezlik ettiğini, komşularıyla kavga çıkardığını duymadım. Vardır illa ki ama genel olarak Türkiye'den gelen öğrenci profilimiz düzgündür(Frankfurt'taki ev sahibi Türkler de aynısı söylediler.).
- Tekrar Uzakdoğu. Bunların arasında en iyisi Koreliler ve Japonlar. Hem ev temiz hem de gürültü sıfır. Kira zamanında ödenir, hiçbir zaman problem çıkmaz. İşinde gücünde insanlardır. Bir Japon hanım arkadaşın evine yemeğe gittik topluca, çok misafirperver insanlar. Koreliler desen, bir dönem bir çiftle aynı mahallede yaşıyorduk. PS4 oynamaya, takılmaya birkaç kez evlerine gittim; gayet derli toplu bakıyorlardı evlerine.

*********

İskandinav, İngiliz, İrlandalı, Avustralyalı vs. hiç görmedim, duymadım da. O yüzden bir yorum yapamayacağım. Ben bildiklerimi öyle muhabbet olsun diye paylaştım. Sanki biz çok mu mükemmeliz de milleti eleştiriyoruz diye düşünen olabilir. Maksadım sadece duyduklarımı ve gördüklerimi burada sizlerin yorumuna bırakmaktır. Sizler de kendi düşüncelerinizi paylaşırsanız, ortak yol buluruz. Bu başlık hoşuma gittiği için burada paylaştım, pek alakası olmasa da niyetim sadece kendi düşüncelerimi aktarmaktır. Bakarsınız düşüncelerimizi değiştirecek yorumlar gelir bunun altına. Yeniliklere açığız, kalın sağlıcakla.

bunların hepsi önyargı. doğru da olabilir yanlış da. ama hiçbir zaman genel için geçerli olamaz. örnek benim berlin'de ev arkadaşım arap'tı(hoş arap demek de ne kadar doğru ne kadar genel bir kavram tartışılır; suriyeli alevi de arap, ışidli de arap, tunuslu solcu da arap). tunusluydu, müslümandı, içki falan içmez, işte domuz yağı falan dikkat ederdi. benim tam tersim. ama gayet temiz düzgün bir çocuktu.

bir arkadaşım italyan bir ev arkadaşıyla kalıyordu. söylediğine göre hiç de temiz değildi, çarşafını 6 ayda 1 kere değiştiren birisiymiş yani düşün artık.

ee bunlar istisna diyebilirsin. yani sonuçta ne senin ne benim elimde bu konuda yapılmış bir çalışma yok. dolayısıyla pek tabi seninkiler de istisna olabilir.

ben kime ev verirdim diye sorarsan, parası olana parasını düzgün ödeyebilecek yurtdışına kaçma imkanı olmayacak birine ev verirdim heralde. suriyeli'ye de kiralardım bahsettiğim şartları taşıyorsa. ancak bildiğim kadarıyla çoğu suriyeli t.c. vatandaşı değil, yine çoğunun doğru dürüst sigortalı işi yok, kirayı ödemediğinde kime neye dava açacaksın zor iş.

çalışmayı okumadım, ama burada ayşe ve lena aynı niteliklere tammen sahipse arada bu kadar fark olması gerçekten üzücü. yapılan gizli ırkçılık.

isteyen istediğine ev vermekte özgür sonuçta. ırkçı olmakta da özgür. ama adını da koymakta da sakınca yok.

[Hypsia]

Ben Almanlarla ve bir hintliyle yasiyorum. 12 kisi var burada. Ve evimiz hep temiz. Herkes yedigini ictigini hemen temizler ya da makineye koyar. Kendi aramizda sistem var, herkes belirli gunlerde copleri atiyor. Ses gurultu vs yapmiyor kimse, cunku kimin kacta uyudugunu, kacta ise gittigini biliyoruz. Bence genellemek veya yorum yapmak yanlis. Cunku bu her yerde boyle. Turkiyede kaldigim arkadaslarimdan cok rahatsizdim mesela temizlik ve ses konusunda. Ama burda kafam asiri rahat.

[Mcgill]

Ben Almanlarla ve bir hintliyle yasiyorum. 12 kisi var burada. Ve evimiz hep temiz. Herkes yedigini ictigini hemen temizler ya da makineye koyar. Kendi aramizda sistem var, herkes belirli gunlerde copleri atiyor. Ses gurultu vs yapmiyor kimse, cunku kimin kacta uyudugunu, kacta ise gittigini biliyoruz. Bence genellemek veya yorum yapmak yanlis. Cunku bu her yerde boyle. Turkiyede kaldigim arkadaslarimdan cok rahatsizdim mesela temizlik ve ses konusunda. Ama burda kafam asiri rahat.

12 kişi kaldığınıza göre ev büyük olmalı.Kira ne kadar ödüyorsunuz? Evi hemen bulabildiniz mi?

[Hypsia]

12 kişi kaldığınıza göre ev büyük olmalı.Kira ne kadar ödüyorsunuz? Evi hemen bulabildiniz mi?

2 katli bir ev. ben 1 ayligina burdayim burasi 450 euro ama münchenda tek kisilik daire cikti studentenwerkten. 350 euro verecegim ona aylik

[Mcgill]

2 katli bir ev. ben 1 ayligina burdayim burasi 450 euro ama münchenda tek kisilik daire cikti studentenwerkten. 350 euro verecegim ona aylik

Çok iyi.
Çevre mühendisliğinde başarılar.

[John]

bunların hepsi önyargı. doğru da olabilir yanlış da. ama hiçbir zaman genel için geçerli olamaz. örnek benim berlin'de ev arkadaşım arap'tı(hoş arap demek de ne kadar doğru ne kadar genel bir kavram tartışılır; suriyeli alevi de arap, ışidli de arap, tunuslu solcu da arap). tunusluydu, müslümandı, içki falan içmez, işte domuz yağı falan dikkat ederdi. benim tam tersim. ama gayet temiz düzgün bir çocuktu.

bir arkadaşım italyan bir ev arkadaşıyla kalıyordu. söylediğine göre hiç de temiz değildi, çarşafını 6 ayda 1 kere değiştiren birisiymiş yani düşün artık.

ee bunlar istisna diyebilirsin. yani sonuçta ne senin ne benim elimde bu konuda yapılmış bir çalışma yok. dolayısıyla pek tabi seninkiler de istisna olabilir.

ben kime ev verirdim diye sorarsan, parası olana parasını düzgün ödeyebilecek yurtdışına kaçma imkanı olmayacak birine ev verirdim heralde. suriyeli'ye de kiralardım bahsettiğim şartları taşıyorsa. ancak bildiğim kadarıyla çoğu suriyeli t.c. vatandaşı değil, yine çoğunun doğru dürüst sigortalı işi yok, kirayı ödemediğinde kime neye dava açacaksın zor iş.

çalışmayı okumadım, ama burada ayşe ve lena aynı niteliklere tammen sahipse arada bu kadar fark olması gerçekten üzücü. yapılan gizli ırkçılık.

isteyen istediğine ev vermekte özgür sonuçta. ırkçı olmakta da özgür. ama adını da koymakta da sakınca yok.

Güzel paylaşımın ve fikrini belirttiğin için teşekkür ederim. Tabiki işin sencesi, bencesi olacak; onu da ilk postta kalın kalın yazdım ki bazı kalın kafalılar anlasın diye. Acayip acayip yorum almayalım durduk yerde.

İtalyan meselesi, güney kuzey diye ayrılıyor(yine bence). Güneyliler biraz daha aile terbiyesi almış, ancak Türk erkeği gibi maço bireyler. Kuzeylilerse tam tersi, Alman gencinden farkı yok. Şimdi benim söylediklerim tamamen kendi gözlemime ve benim çevremdekilere dayanıyor. Almanya'daki bu 3. yılım ve ortalama her 6 ayda bir ev değiştirdim. Arada değişen ev arkadaşlarım da oldu. Epey bir tecrübem var, o yüzden bu konuda yorum yapmayı uygun gördüm.

Şimdi mesela Alman genci kısmına gelelim. Magdeburg'ta 2 tane esrarkeş(biri doktora 35, biri bachelor öğrencisi 29) Almanla aynı evde yaşadım. Detaylara girmeyeyim, kısacası faciaydı. Efendilerdi ama temizlik sıfır. Türkiye'ye gitmiştim 3 haftalığına, geri döndüm böyle 1-2 gün olmuş, adamın sevgilisi geldi sabah kahvaltıya. Bana dedi ki, "senin eve döndüğünü tualetin temizliğinden anladım". Güldüm geçtim, ne desek boş. Adamlar tualet fırçasını bulaşık makinesinde yıkadı, kendime tabak çanak aldım(elimde fotoğraf var, inanmayana gösterebilirim). Sonra sevgilisiyle falan o tabaklarda yemek yediler, çocuğa dedim ki "inşallah manitan biliyordur ne b.k yediğini.". Şimdi bu tabi ekstrem örnek yani, tüm Almanlar böyledir denemez. Ancak Frankfurt'ta da yine Almanlarla aynı evde yaşadım, WGleri çok temiz bulmuyorum ben.

Şu an tek yaşıyorum ancak bu binada en üst kat Alman WG'si, ayda 1 banko parti yaparlar. Kendi aralarında kavga ederler sonra adam çağırırlar. Bir defa gece 3'e kadar sürdü partileri, forumdan kiss25 ve welly275 arkadaşlarımız şahidimdir, şikayetçi olmak zorunda kaldım. Millet zannediyor ki, Almanya'da gençler bütün gün bilimle, mühendislikle uğraşıyor. Külliyen yalan. Benim gördüğüm çoğunluk parti, pompa peşinde, akıllı olanı çok çok az(ya da ne hikmetse 3 yıldır bana böylesi denk geliyor). Welly275 üniversite yıllarından bir anı paylaşmıştı; bir grup projesinde yabancılardan oluşan grup, Alman gruplarından daha bilgili bireylerden oluştuğu için yabancılardan oluşan gruba tavır koymuşlar. Bunlar tabi normal şeyler, yani kalıp da hiçbir milleti burada yüceltmenin ya da alçaltmanın alemi yok. Ben gördüğümü ve duyduğumu söylüyorum(Yine belirteyim, kaynak k....m). Burada Almanlar süperdir gibi bir yalama içine girmeyi lüzumsuz görüyorum. Bizim Türk gençleri olarak hiçbir milletten arda kalır ya da üste çıkar bir tarafımız yok. Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Avrupalıyla 2 dakika muhabbet edersin, bir bakarsın yine konu sekse gelmiş. Ya kardeşim, hani Türk erkeği abazan, kötüydü de Avrupalı moderndi. Bu işte bir acayiplik var.

Son olarak, ben ev sahibi olsam kime ev verirdim diye ekstra bir konuya değindim. Bu benim şahsi zevkim. Şu an için de yukarıda listelediğim gibi düşünüyorum. İleride belki de başka türlü düşünüp, bu yazdıklarıma güler geçerim. İşin doğruluğunu ya da yanlışlığını tartışmak değil ki amacım, sizler ne gibi tecrübeler edindiniz bir de onları dinleyelim, fikir alışverişi yapalım istedim.

Bilimsel olarak genelleme dediğimiz şey %90'ı kapsar (p<0.10). Kesin yargı için %99, (p<0.01) almak lazım. Oradaki %1 lik oran da ihmal edilir. Bu da öyle paylaşmak istediğim ek bir bilgiydi. Sizden sonra da illa ki buraları okuyanlar olacak, anlamayan çıkar aralarından, belki böyle daha iyi anlaşılır. Demek ki bizim de genel olarak imajımız ev kirama konusunda yerlerde sürünüyor. Eğer Ayşe adına bu kadar olumsuzlukla karşılaşılıyorsa, buna ırkçılıktan ziyade imaj bozukluğu denir. Eğer biz Türkler olarak kiraladığımız evlere düzgün baksaydık; ev sahibiyle, çevremizle iyi anlaşsaydık bugün Almanya'da "aa Türk mü kiralamak istiyor, hemen verelim evi" derlerdi(BENCE).